Kategoriler
+18 hikayeler
Adult hikayeler
Aldatma Hikayeleri
Am resimleri
Amatör porno resimleri
Amatör Seks Hikayeleri
amatör sex hikayeleri
Amatör Sex Resimleri
Anal Sex Hikayeleri
Azranın Yeri
Canlı Porno Hikayeleri
Ensest Hikayeler
Ensest Seks Hikayeleri
ensest sex hikayeleri
Erotik Hikayeler
Erotik Resimler
Evli Çift Hikayeler
Fantezi Sex Hikayeleri
Gay Hikayeleri
Gay sex Resimleri
Genel
Grup Sex Hikayeleri
Grup Sex Resimleri
İfşa Resimler
İş Yeri Seks Hikayeleri
Komik Hikayeler
Konulu Sex Hikayeleri
Lezbiyen hikayeleri
Lezbiyen Sex Resimleri
Liseli Hikayeler
Liseli Sex Resimleri
milf sex hikayeleri
mobil porno
Öğrenci Sex Hikayeleri
OLgun Sex Hikayeleri
OLgun Sex Resimleri
Oral Sex Hikayeleri
Otel Sex Hikayeleri
Porno Hikayeleri
Porno Resimleri
porno sex hikayeleri
ResimLi Sex itirafları
Seks Hikayeleri
Sex Hikayeleri
Sex itirafları
Sex Resimleri
Sikiş Hikayeleri
Şişman Kadın Resimleri
Tecavüz hikayeleri
Travesti hikayeleri
Travesti Sex Resimleri
Türbanlı Sex Hikayeleri
Türbanlı Sex Resimleri

Üniversite Talebesine Karımı Sundum

Merhaba fantazi severler. Bu öykümüzü eşimle beraber yazıyoruz. Biz İstanbul’da ağırbaşlı bir yaşantı süren, konutlu bir çiftiz. Eşimle sınırsız bir seks yaşantımız var ve çok mutluyuz. Ancak kısa bir zaman evvel ekonomik kasvetler yaşadık ve 3 oda bir salon olan konutumuzun bir odasını talebeye kiraya vermeyi kararlaştırıp internette bülten koyduk. Kısa zamanda bir hayli şahıs aradı. İçlerinden bir Üniversite talebesi ile eve yakın bir Cafede buluştuk.
Delikanlı çok yakışıklı ve sportif yapılı bir gençti, ayrıca oldukça utangaçtı, eşimle beni görünce eli ayağını gezdi. Eşim mini bir etek giymiş, rahat davranışlarla yanımda oturuyordu. Oturunca eteği iyce sıyrılmış, baldırlarına kadar görünüyordu. Delikanlı titrek sesle isminin Murat olduğunu ve bizi rahatsız etmeden evin bir odasını kullanacağını söyledi. Biz de kendisini pak ve dürüst biri olarak gördüğümüzü söyleyip, koşullarımızı da belirterek anlaştık. “İstersen eve gidelim, konutu da gör.” dedik. Murat çok memnun oldu ve beraber eve gittik. Onun kalacağı odayı gösterdik, bakıp hoşlandı, sonra salona geçtik. Eşim, “Birşeyler içermisiniz?” dedi. Murat meyve suyu istedi, ben bir bira istedim. Eşim bizim meşrubatlarımızı verdikten sonra kendisine de bir bira alarak salona gelip karşımıza oturdu. Murat hali hazırda utangaç davranışlarla bir bana bir eşime bakıyor ve kendisini kabul ettiğimiz için teşekkürler ediyordu. Murata çok eşyasının olup olmadığını sordum. Yalnızca özel eşyalarının olduğunu söyledi. Eşim, “Peki yatak filan yok mu?” dedi. Murat, “Memleketten isterim yollarlar, ancak ailemin yurttan parçaladığımı öğrenmelerini istemiyorum…” dedi. Ben de, “O halde tasa etme, bir zaman salonda uyursun, sonra da ikinci el birşeyler alırsın.” dedim. Bu arada eşim Murata, “Burası artık senin de evin, rahat ol ve hiç bir mevzuda yabancılık sürüklemene gerek yok!” dedi ve birasını tamamlayıp, 3 adet bira ile tekerrür geldi. Birini Murata verdi. Murat, “Ben pek içmem abla.” deyince, eşim, “Bunalma rahat ol, içmek istersen iç, ancak içki içmiyorsan ısrar yok!” dedi. Murat azıcık hafiflemiş, “Bazen dostlarla içiyoruz, sizin hatırınız için içeyim.” dedi. Eşim, “Hah şöyle! Rahat ol!” dedi. Biralarımızı içerken eşim Murata, “Bu akşam yurda gidecekmisin?” dedi. Murat da, “Gitsem iyi olur, sizi rahatsız etmek istemiyorum. Hem eşyalarım da yok daha.” dedi. Ben, “Yok canım gitmene ne gerek var, yarın gider eşyalarını getirirsin. Bu gece burda uyursun artık.” dedim. Murat bunalarak, “Pijamam filan yok…” dedi. Bu laflar üzerine eşim kalktı, “Ben üzerimi değiştirmeye gidiyorum, kazançken sana Sedatın giydiklerinden getiririm.” dedi ve yatak odamıza gidip bir zaman sonra içi tamamen görünen kırmızı mini geceliğini giymiş, elinde iki adet Boxer Pijama ile geldi.  Birini Murata birini de bana verip, “Al değiştir üzerini ve rahat ol, karnın açsa dolapta gıda var, çekinme.” dedi. Biz dışarda yediğimiz için toktuk, Murat da aç dokunulmuş, teşekkür etti. Ben hemen pantolonumu ve gömleğimi çıkardım ve Boxeri giydim. Fakat Murat üzerini değiştirmedi, eşime çekingen bir biçimde bakıp önünün şişkinliğini gizlemeye çalışıyordu. Eşim de bunu farkedip Murata, “Artık sen de bu evin ferdi oldun, eşim karşımda nasılsa, senin de karşımda öyle olman gerekiyor, başka bir deyişle kendi evindesin neticede, öyle değil mi?” dedi. Murat, “Tabi ki…” deyince, eşim Murata, “O halde gel bakalım benimle yatak odasına!” dedi. Ben gülerek, “Hayırdır aşkım, ne yapacaksın çocuğa?”

Kategoriler